Bana en çok sorulan soruları yazarak başlamak ve diğer yazıma bu vesile ile devam etmek istiyorum.. Gerçekten neden olduğunu bilmediğim ve kendimde de nasıl geliştiğini anlayamadığım şekilde başka hayatlara zaaartt diye müdahale etme hakkını kendimizde gören bi milletiz. Haliyle art arda gelen sorular, yargılamalar, ahkam kesmeler, akıl vermeyi saymazsak tabi ki olmaz, hatta bi adım ötesine geçip level atlayıp kendi eliyle müdahale etmeye çalışmalar... Geçen yazıda demiştim ya, ikiz varsa bi merak bi bişey. Analayamazsınız! sorular sorular ve sorular.. -Tüp bebek mi? -Sence ihtiyacım mı var? -Vallaha mı tüp değil? -Diyelim ki tüp, ne olacak? -... -Ailede var mı? -hmm bak bu kadın kesin gen bilimci! -Kimde ikiz var? -hacınenem ikizmiş. -hönk! -yaa.. -Tek yumurta mı? -evet tek lütfen ama terayağında pişirin. -Anlamadım. -Vallahi ben de bu merakı anlamadım! sizi sipariş alan garson sandım.. -Şimdi biri kız biri erkek olunca çift yumurta oluyor değil mi? -Tek yu...
Dün bir telefon aldım sevgili arkadaşım Neşe'den... Balık mevsimi malum dedi, biz de söylemesi ayıptır! hamsi yiyeceğiz dedi. Beraber yiyelim,lezzetine muhabbet katalım dedi. Eee davet olur da icabet etmemek bize yakışır mı?! Seve seve gideriz arkadaşlarımıza. Bu arada pazar günü ben mutfak dolabına yaptırdığım ek kapak ve balkondaki eskiyen kiler dolabımın atılması, çiviler, vidalar, kavanozlar vs.. ile dolu bir pazar geçirdiğimden aklımdan çıkıvermiş devet edildiğimiz. Ama canım balık istiyormuş ki, eşime yarın balık alalım da yiyelim iki haftadır yemedik dedim. Sonra birbirimize bakıp sustuk; ardından güldük. İkimiz de hatırlamıştık. Laf kalabalığına gerek yoktu. Unutmadan, mutfağıma renk katan dolabım çok güzel oldu. Değişiklikler her zaman insanın içini açıyor. Bundan sonra kilerime bir iki raf çakacağız o işlerim var. Malum, dolap gitti... Hmm gelelim sadede bu akşam Neşe'nin elinden enfes yiyecekler yedik.. Ellerine sağlık arkadaşım hepsi çok çok lezizdi.. Şimdi size ...
Şifahane ne demek? Neden Türkçeleştirdik.. ya da negatif anlamı olan bir kelime ile ilişkilendiren bi isim koyduk. Hayata pozitif bakmayı salık veren onca showbussines insan varken tv de; ya da Secret i tarif ede ede bitiremeyen onlarca kitap varken neden olumlama yapmaktan gittikçe uzaklaşıyoruz diye sormadan edemiyor insan. Evrene gönderilen karşılıksız Mesajlar, iletilmedi raporları, çift mavi tık görememeler mi bizi bu hale getirdi? Yoksa platonik hırslarımız ve karşılıksız zevklerimizle aldığımız geri dönülemezlikler mi? Sadece bir iki kelime değil benim dikkatimi celb eden. Karşılaştığımız onlarca insan içinde bir tanecik kibar davranış kırıntısı gözlerimizi yaşartır hale geldi. Yanınızdan geçen komşunuz size selam vermedi ama 12 derecelik açıyla başını mı eğdi. Aman Yarabbi! Ne saadet... Mesela hasbel kader birine arabayı oraya bırakmamasını mı söylediniz?! Etrafta ne kadar insan varsa kaçışmalı o anda. Çünkü hata yapanın haklı çıktığı, bi şekilde sizi hönkürme...
Comments
Ilginiz icin tesekkurler..
sevgiler