Posts

Showing posts from 2010

Spor Niçin gerekli?

Image
Hepimiz biliriz yani, sporun ne için gerekli olduğunu. Biliriz yani, sağlığımız için gerekli olduğunu, zayıf ve formda kalmaya yardımcı olduğunu, sıkılaştırğını, dikleştirdiğini, uzattığını ama ben diğer boyutundan bahsedeceğim. Relaxlaştırdığından.... Benim günüm; ekseriyetle, oğlumun beni ve kardeşini uyandırması ile saat 07:00 a.m başlar. Eğer oğlumun okul günü değilse kahvaltı evde yapılacak demektir ve pek fazla yemeğe düşkün olmadığından, akşam fazla yememiş hayli acıkmış durumdadır.Eğer ben O'na kahvaltı hazırlamakta gecikirsem, mutfağı karıştırmak sureti ile, ıvır zıvır şeyler; ya da bir meyve bulup atıştırır ve karnını doyurmuş olur. Ama bu doğru değildir. Çünkü gelişmekte olan bir yavrunun yumurtasını, tahin helvasını, bazen reçelini, peynir ve zeytinini yemesi gerekmektedir. Bu arada yanından 1 metre (altını çizdim sevgili okur, ciddiyim) bile uzaklaşsam, ciyaklayan bir bebeğe daha sahibim. Ağabeyinin kahvaltısını hazırlama aşamasında o da mutfak tezgahındaki yer

Yolda Kalan Araba....

Bir kadının arabası yolda kalırsa ne olur? Birkaç gün önce arkadaşımla gittiğim bir yerden dönüyordum. Eve çok yakın olan bir yerde ışıklarda beklerken; birden araba titredi ve durdu! İnanamadım... Çalıştırma çabalarım tamamen nafileydi. Hiç bir koşulda çalışmıyordu. Oğlumu okuldan almaya az kalmıştı ve kızım da hayli huysuzlanmıştı. Arkamda araçlar birikmişti. Hepsinin stresi ile tekrar tekrar denesemde, her seferinde sonuç hüsrandı. Buraya kadar zaten hayli trajik bir hikaye okudunuz. Peki sonra nasıl olmuş olabilir???? a) Birileri gelip; yardımcı olup olamayacağını sorar. b) Yardım çağırana kadar beklersiniz. c) Hakaret yersiniz. Şimdi bunlardan maaaaalesef üçüncüsü ile karşı karşıya kaldım. "Kadındır, ne yapsa acemidir" düşüncesi güden Türk erkeğinden, bolca küfür yedim. Gelen geçen herkes bana uzuuun korna eşliğinde küfretti. Yok yok şaka değil yazdıklarım. Tamamen gerçek... O soğuk havada, arabada çocuğu ile sağda ışıklarda bekleme yapabilecek embesillikte o

Mutlu Bayramlar

Herkese mutlu huzurlu ve eski tadında bir bayram diliyorum...

Doktor randevumuz

Hani yolda gördüğümüz bazı insanlar vardır. Bazen modanın dışında kalmış bir gömlek, bir kolye takmışlardır. Hadi kandırmayalım birbirimizi de onlar için "bu ne yaa!!" falan dediğimizi itiraf edelim. Yani "bunlar kaldı mı?" deriz ya, öyle birisi çıktı karşıma bugün. Dedim ya; yolda görsem nasıl giyinmiş, falan diye düşünürdüm ama son derece donanımlı, kendini geliştirmiş, medeni, mütevazi ve uygar. Biraz dobra tavrı beni etkiledi. Düşündüğünü tabiri caizse "pat!" diye söyleyen insanları çok severim.işte o kişi oğlumla kızımın çocuk doktoru olarak karşıma çıktı.... Neden böyle başladım bilmiyorum ama bir klişe söz vardır ya; "olgun başaklar boynunu eğer" diye, pek doğru. Üniversite hayatımda da böyle insanlarla tanıştım. Ya insan devlet bursuyla İngilterede eğitim görür, Türkiye'nin en iyi üni.lerinden birinde okuduktan sonra çok iyi bir üni.de yard. doç.luk yapar da yıllar evvelki öğrencilerini bile arayıp hal hatır sorar mı? Neyse konuya

Autoshow 2010 İstanbul

Image
 Bu sene ki araba fuarı ile ilgili yazmaya fırsatım olmamıştı. Bilenler bilir, araba tutkunuyumdur. Araba çeşitlerini, motor hacimlerini, kaç yapabildiklerini vs. ilgilenirim... Spor araba da severim ama seç deseler; en kocaman araba hangisi ise onu seçerim. Ve karartma camlı tabi ki, bayan şöför olduğum anlaşılmasın diye:)))) Ama herşeyden farklı olarak bu sene ekeltrikli arabaların çokluğu dikkatimi çekti. Geleceğe dair hayallerimi yol kenarlarındaki benzin istasyonlarının azalıp, batarya şarj duraklarının çoğalacağı detayları süsledi. Böylece uzun yolculuklarda da hybrit arabalar tercih edilecek. Hem küresel gelişim için kimyasal gaz salınımını azaltmak gerekli. Bu tip aile arabaları; çocuklu anne şöförlerin, "hah! tam da ihtiyacım olan şey" diyeceği bir detay çalışması olmuş. Türkiye pazarı araba konusunda iyi bir pazar olduğu için; yeni modelleri sergileme konusunda cömert davranan üretici firmalar; özel üretim araçların satışı konusunda da hiç zorluk yaşamıyorlar...

Çocuk projeleri Proje olmayan Çocuklar...

Yakın arkadaşım Sema'nın bana çocuğunun oyun oynaması ve malum apartman çocuğu olarak sıkıntılarını yenememesinden dert yanıyordu. Bana kendi çocuklarım için neler yaptığımı soruyordu. Bende bu hususta Sevgili Meltem ve Ayça ' dan sıklıkla esinlendiğimi ve ufkumu genişlettiklerini itiraf ediyorum. Bu konuda da kendimi revonasyona sokmam gerektiğini, planlama ve Ar-Ge çalışmalarına yenilerini eklemem gerektiğini farkettim.Şu sıralar oğlumun okula gitmesi ve iki çocuğun hastalıkları ile uğraştığım için ertelenen şeylerdendi. Birde şu mevsim dönümlerine adapte olmak benim için gerçekten çok zor. en kısa zamanda bu konu ile ilgili bir projeyle döneceğimin de haberini vermiş olayım... Bir de Sabiha Paktuna Keskin'in çocukların yeteneklerini keşfetmek için yazdığı kitabı linki tıklayarak ücretsiz edinebilirsiniz.

Refresh post!

Image
Uzun zamandır üzerimdeki pası kiri atamadım. Ama vakit silkinme vaktidir, yazıları düzene sokma zamanıdır... çok zamandır yazmadığım için, yazıp yazıp siliyorum. Eşimin kız kardeşinin, kardeşimizin resmi nikâh töreni yapılmıştı. Yazdan beri düzenli olarak yazamadığım için şimdiye kaldı yazmalar. En önemli kısmı ise tebriklerimi buradan sunmamış olmam.... Zade ve Enes' e ömür boyu mutluluklar diliyorum.

Eda- Sinan ve bebekleri

Image
Türk sinemasının en önemli repliğidir ya "Çok mesudum çok" bende bu cümle ile başlamak istiyorum yazıma. Çok uzun zamandır yazamıyorum çünkü çeşitli projeler üzerinde çalışıyorum. Yaz rehaveti, ardından bayram ziyareti; kızımın hastalığı ve oğlumun okul macerası... Sanırım bu kış için, hayatım yavaş yavaş düzene girmeye başladı. Gelelim günün hadisesine... Benim için şuan yazması bile yüreğimi hoplatan, ellerimi titreten bir durum... Yıllardır ailem sayılacak kadar yakın olan Metin amcam ve Sevgi teyzemin, biricik kızları ve benim canım arkadaşım Eda; minicik bir beyefendiyi kucaladılar bugün.. E sana ne oluyor demeyin. Uzun zamandır bekledikleri özlemi kucaklarken benim o anları ölümsüzleştirmem, bunun benim için ilk olması, vs vs... Duyguların en heyecanlandıranını yaşıyorum. Sanırım en son kızımı kucağıma aldığımda bu kadar attı yüreğim... Eda ve Sinan en güzel anne-baba oldular. Gözlerindeki ışık hiç sönmesin. Minik Yunus Erdem bey; uzun ve güzel bir ömür, ailenle beraber

Pazar sabahı ev manzaraları

Image
        Hepsine birden bakınca pazar mahmurluğunu üzerimizden atıp ev tamiratı ile biraz daha ilgilenmemiz gerektiği çıkarımını yaptım..... Birileri burdan birşeyleri yoketmiş sanki... Birinin şapkası uçmuş, çok rüzgar mı varmış.. Kuş ile kedi arkadaş olmuş mutfağıma konmuş... Hayatım tam bu fotoğraflardaki gibi bu günlerde. Saatim gibi durmuş değil ama armut gibi ısırılmış...

Toprak berekettir.

Image
Uzunca bir aradan sonra tatil detayları... Önce Afyon/Dinar sıla-i Rahim gezimizin bahar müjdesi ile birleşmesinden çıkan bereketin fotoğrafları...  Toprak berekettir, çünkü bire on verir. İlgilenen insanın ömrüne de bereket verir. Kayınpederimin bahçesindeki güzelliklerden birkaçı... Çiçeklerin şahı... Hanımeli çiçeğini otoparkın hemen yanına dikilmiş görünce ayrıca sevindim. Çünkü her arabadan indiğinde insanı büyüsüyle karşılayan bu kibar çiçeği çok severim... Güçlü çiçek sardunya... Kar kış demez açar bu dik çiçek.                                                                                                         Akşam sefasının ezan sesi ile gündüz mahmurluğunu üzerinden atması... Oğlumun ağaçtan vişne ve erik toplaması ve eve gelindiğinde o vişnelerden meyve suyunu afiyetle içmesi paha biçilemez...Üç kuşak dede-baba-oğul olarak ağaçta kalan son meyveleri sepete indirip hasılata memnun ağaçtan uzaklaşma sanırım aile bireylerini birbirine

Eyyyy Blog

Ey blog!Bana fotoğraf yükleme becerisi edindir. Edindir ki ben de bu sayfayı çeşitlendireyim. Bir tuşa bastığında dünyanın öbür ucunu önümüze getiren medeniyet! Benim sayfama da merhamet et. Şu mübarek günlerde çekmiş olduğum fotoğrafları yayınlayabileyim ki, yazılarımı da ekleyebileyim! Beni diğer bloggerlardan ayırma! Beni böyle çaresiz bırakma! Ve eyyyy bilgisayar alemi yakarışımı duy....

Trip!

Tatil günlerim bitti. Şimdi yoğun bir koşuşturma dönemine giriyorum. Akif Eren bey tuvalet alışkanlığı, kreş seçimi, Nikken toplantılarını düzenleme, fotoğrafçılık kurslarına ilişkin araştırma, yeni yemekler, gelecek misafirler, alıncak hediyeler, Ramazan telaşları, oruç açmalar, iftar saati huzuru vs vs... Diyetisyene gitmem gerektiğini düşünüyorum ama herkes acele ettiğimi düşünüyor. Ama bedenime ağırlık yapan 8 kilodan biran evvel kurtulmak istiyorum. Twitter'ı özlemişim uzak kaldım epey, yazacak şey çook. Anlatacak detay çok. Bol bol hatira biriktirdim bu aralar. Hepsi sıra ile paylaşılacak. En son zamanlarda Akif Eren'in kıskançlığa açılan çığırını anlatmıştım. Şuanda buna gülümsüyorum. Ne tuhaf! O sıra; ağlamalarıma sebep olan içinden çıkılamaz sandığım sorunsala şuan mütebessim bakıyorum. Yani şu insanoğlu hakikaten tuhaf varlık. Gerçekten çok detay birikti, herkesi okuyorum ve fakat yorum yazacak vakit bile bulamıyorum. Bizim Hatice 'nin kızı ile kayısı marmelatlı k

Ve Doğum...

Image
Çok uzun zaman sonra (yine) neler yapıyorum anlatmaya başlayayım.. Öncelikle bir makine edindim artık. İnşaallah doğumlara girmeye başlayacağım. İçeride benimde kendimi rahat hissedeceğim, üzerimde baskı olmayacak kişilerle çalışmaya karar verdim.Bunlardan anlaştığım ilki arkadaşım Asiye idi. Henüz doğuma bir aydan fazla zaman bekleniyordu kiiii, son anda çıkan bir terslik sonucu, zaten riskli olan gebeliğini uzun süren bir sezeryan ve ameliyat sonrasında bebekleri Zeynep ve Reyhan'ı tam da 7senelik bir bekleyişin ardından; bir de kuvez seramonisinden sonra kucakladılar şükür. Gece yarısı başlayan ameliyata ben giremedim malesef. Ama sonrasında hastaneye gitmekten geri kalmadım elbette... Ben ertesi gün hastaneye gittiğimde arkadaşım bile bebeklerinin sadece fotoğrafını görebilmişti. En kısa zamanda bebişlerin fotoğraflarını da çekeceğim. Ve Aycı ya bu konuda bana yardımcı olduğu için, teşekkür ediyorum. Bana makine almam konusunda ve çeşitli konularda bilgi verdiği için çok çok t

son durum

Image
Son zamanlarda yaptığım şey bol fotoğraf çekmek elbette yeni makinem ile.. ve çocuklar için neyi daha iyi yapabilirimin derdini çekmek.. Sıkıntıdayım ve geçeceğini bildiğim halde rahatlayamıyorum e tatil şart sanırım. Ne şanslıyım ki, oturduğum yer doğa ile iç içe olduğundan hiç değilse toprak ile temasım oluyor ve gün içi piknikler sayesinde çocuklar için inanılmaz rahatlatıcı zamanlar geçiyor. Neden yazmadım bu kadar zamandır. İçimden gelmedi. Yok aslında hep yazıyorum bir yerlere bir şeyler ama sıkıntı paylaştıkça azalmıyor; bilakis çoğalıyor bence. Böyle zamanlarda içedönük olmayı yeğliyorum. Bunca zamanda olimpiyat yarışmacılarının birkaçı ile tanıştım, güzel bir anı oldu. Yurt dışından misafirlerimiz vardı. Japon, Malezyalı ve Çinli. Onların yemek zevkini bilemeden birşeyler yedirmek enteresandı. Ve asıl amacım olan şey ise hamileler... Doğum fotoğrafları itina ile çekilir(hahahah) Şaka bir yana bu konuda istekli olan arkadaşlar benimle iletişime geçebilirler. Devamı daha sonra..

desparate house mum...

o nasıl başlık ben de anlamadım yani... Eski bir zamanda eski bir günlüğümü bulmştum ve başlıkları dikkatimi çekmişti her bir anı da... "sevgili aaaa! ben sana neden sevgili diyorum ki günlük!" ya da " şişttt kağıt!" ve de " iç dökücü" gibi spontan gelişen girizgahlarla başlamışım hep... Şimdi de öyle olunca anektod olarak belirtmek istedim. Çok umutsuz değil-d-im aslında ama şuan biraz öyleyim... Oğlumla aramdaki iletişim için artık ne yapacağımı şaşırmış durumdayım... Aksi ve herşeye bağıran oğlumu değil eski sevecen ve gülümseyen oğlumu istiyorum... İnsan en çok emek verdiğini seviyor. Evet çok seviyorum çocuklarımı hem de çok ve fakat aynı insan sanırım yine en çok emek verdiği ile sorunda çok yıpranıyor... 4 example me! Uyku saatlerini düzene sokamıyorum, wc alışkanlığını yine rafa kaldırmak zorunda kaldım sanırım. Sokakta oynamak içinde günler çok mu kısa bende bilmiyorum... Ufff yazmaktan da sıkıldım. Eyyyy okuyucu bana birşeylerin değişeceğini telk

Düşüş...

Kızım ilk defa düştü. Pazar günü, annemlerdeyken yastıktan kalkmaya çalışan kızım koltukta iyi konuşlandırılmadığından kafasının üzerine düştü. Çok ağladı. Zaten çok kibarcık olan kızçem uykuya dalmakta da çok zorlanınca hayli korktuk ama birşey olmadığı için çok rahatladık.

Missing...

Image
Yalnız başıma araba kullanmayı çok özledim. Kâh slow müziği son ses açmayı, kâh cıstak cıstak bir şarkı dinlemeyi özledim. Yanlız bir yere gitmeyi ve dönüş saatini düşünmeden rahat rahat vakit geçirmeyi özledim. Tartıda eskiden çıkan rakamı özledim. Tek başıma alışveriş yapmayı, spora gitmeyi ve saate bakmadan uyumayı özledim. mutlu muyum? EVVEET. :))

Danışık! LI Döğüş...

geçen postta bahsettiğim üzre oğlumun cumartesi günü Psikolog ile randevusu vardı. Zaten kıskançlığı azalmış oğlumu, sadece normal derecede kalması gereken duygu daha üst boyutlarda olmasın diye götürdüğümüz psikolog hanımdan inciler... Bu arada ilk defa gidildiğinde, iki seans aldığını önceden konuşmuştuk. 45-45 1,5 saat sürecek. Önce 13:30 da olan randevumuz için 15dk öncesinde Parent Skills and Counseling merkezimize vardık. Bizden önceki danışan vaktinde çıkmak bilmediği! için saat 13:55 de ancak seansa başlayabildik. Ben böyle şeyleri problem eden biri değilimdir. Çünkü kasti yapıldığını düşünmem. Neyse seansa başlamadan önce kocaman ve içi envai çeşit oyuncaklarla dolu bir oyun odasına gitti Akif Eren bizde içeri. Sorun yok ama 15 dk kadar özür dileme ve önceki danışanın çıkmaması durumunun izahı ile geçti. Biz konuya gelmeye çalışırken de her söylediğimiz kesilip, dinlemeden cevap vermeye çalıştı pedagog hanım. Neyse tam evet söyleyelim herşeyi derken(ki bu 20 dk kadar sürdü) be

AN-NE..

Image
Sevgili Burçin bana telefonda, "sesine annelik çökmüş" dedi... Önceden çok heyecanlı gelen sesim şimdi çok olgun ve oturaklı geliyormuş. Heyecanımı yitirdiğimden değil de, iki çocuğu aynı anda idare etme ve bu arada da boş durmayayım; hem gezeyim, hem iş yapayım hem hobiler, hem sanat derken sanırım olgunlaşıyor ses bile... Kızım 4.aya girdi, oğlumda 31 aylık... Biz yarın psikoloğa daha doğrusu pedagoga gidiyoruz. Eskiden psikolog mu vardı demeyin. Şimdiki çocuklarla eski insanlar arasında çok fark var. Ve keşke hamileyken gitseymişim. Herkese tavsiye olunur... İyi ki anne oldum ve günümüzde erken sayılabilecek bir yaşta anne olduğum için çok mutluyum. Evlat sevgisi paha biçilemez....

Soya Filizli Maş Fasulyesi Salatası

Image
Salata için gerekli malzemeler: 1 su bardağı maş fasulyesi Bir küçük bağ taze soğan Yarım demet maydanoz 1/4 kadar mor lahana (önceden limonla ovulmuş) 1 küçük kutu mısır konservesi 6-7 kornişon turşu (küçük doğranmış) 1/2 kutu soya filizi Tuz , limon ve zeytinyağı Önce maş fasulyesi güzelce haşlanır. Haşlama sonlanmaya yakın içine tuz ilave edilir. Soğuyunca süzülür ve ayrı bir kaba alınır. Doğranmış maydanoz ve taze soğan ve diğer malzemeler ile karıştırılıp sosu eklendikten sonra servis edilir. Afiyet olsun... Dip not: mor lahanam bitmişti bu foto.yu değiştirdim her halükârda güzel oluyor. Biraz zevke kalmış sanırım. İstediğinizi ilave edebilirsiniz...

Başlıksız

Image
Cuma gününün yorgunluğunu bir kenara bırakmak için cumartesi gecesi eşimle çocuklarsız bir kaçamak yaptık. "Eyvah eyvah" gerçekten çok hoş bir filmdi. Küfür olmadan ve belaltı espriler yüzünden sinemadan çıkınca kimsenin suratına bakamayacak duruma gelmeden ve adeta memleketime (Çanakkale) gitmiş gibi hissedince sahiden rahatladım. Pazar günü brunch'a gelecek arkadaşlarımız için hazırlığımı çıkmadan yapmıştım.Güzel geçen bir gün oldu. Akif Eren ile Gülcihan'ın oğlu oynadılar, yoluştular. Sonunda güle güle Salihçiğim şeklinde bir vedalaşma ile ayrıldılar... Ve bugün akşamda eşimin arkadaşları gelecek. Hazırlık yapmam gerekiyor ama boğaz ağrısı çektiğim için pek halim de yok. Bende post yayınlayayım dedim. Salata'nın tarifini özür dileyerek daha sonraki post'a erteliyorum. Buraya kadar okuduğun için seni de tebrik ve teşekkür...

Misafirlerin ardından

Image
Arkadaşlarla geçen güzel bir günün ardından, sanırım yediklerimizin lezzetinin eşdeğerinde bir tad kalıyor dimağımızda. Hayrunnisa, Sevim, İlknur, Leyla ve Emine ile geçen keyifli sohbetin yanında eşlik eden tarifler.. Patatesli börek Patatesli havuçlu yoğurtlu salata Tahin ve cevizli sarma Soya filizli maş fasulyesi salatası Annemin elmalı pastası İncirli cevizli kekli, iki muhallebili pasta Tatlının tarifi bir sonraki postta. Ve biriken tabiki çok şey var... Oğluşum biraz hasta ve sanırım kızımın alt damağındaki sertlik diş... Ben var ya ben , yahu sevgili okur ben ne zaman iki çocuk annesi oldum yahu?!!