İnstagram hakkıMda

Uzun zamandır instagram hesabım hakkında iyi şeyler düşünmüyordum.
Böyle söyleyince sanki kendi hesabımı imha edecekmişim gibi falan anlaşılmış olunabilir elbette ama sadece teşhis koymak istiyorum duruma.
Ben hiçbir zaman bebeklerimi, çocuklarımı, eşimi ya da kendi fotoğraflarımı paylaşmayı sevmedim. Kendime dair fotoğraflar paylaşmak tamamen benim kişisel tercihim elbette ama çocuklarımı paylaşsam zaten hayli pirim yapardım ki onların fikirlerinin gelecekte ne olacağını; isteyip istemeyeceklerini bilmediğim için fotoğraflarını paylaşmayı hakkım görmüyorum.
Derseniz ki, annesisin. Senin iraden altındalar istediğin gibi takıl. İşte benim sorunum tam da burda başlıyor.
Ben işte tam burda kedi inisiyatifimde olduğunu düşünülen şeylerin elimde olmadığını düşünüyorum.
Paylaşım yapanlara, bunu öyle arzu edenlere hiçbir eleştiride bulunmam ve beni ilgilendirmez de zaten.
Konuyu toparlamam gerekirse; son zamanlarda göze sokula sokula yapılan; ¨aynı olma-benzeme¨  durumunun haddinden fazla abartıldığı kanaatindeyim.
İlkin güzel sofralarla gözümüze hitap eden bloglar ve bloggerlar, gezenler, ... anneler tatlı hallerinden uzaklaşıp; reklam batağında boğulur ve yeni şeyler yapma adına hiçbişey yaparken insanların onları kopyala yapıştır eyleminden çok sıkıldım.
Biraz daha açmam gerekirse...
Reklam almanın ve yapmanın herhangi bir sakıncası elbette yok. Ama sırf biri gibi olduğu için, mutfağını söküp onunki gibi yaptığı için, aynı kareyi hergün paylaştığı için, marka olan eşyalarını göze soktuğu için daha takip edilir olması sanırım benim canımı sıkan şeylerin başı.
Şimdi deseniz ki efenim hiç mi markası olan ürün kullanmayalım, güze bir yere gitnetelim. o da benim ilgi alanım değil. Sonuçta benim canımı sıkan şey bunun göze sokulur olması. Kimsenin zevkine karışma durumum da yok. 
Bi de maddi değeri olan şeyi almak için sadece para gerekli, ama kültür ve değerler parayla satın alınamıyor!
Kendi paylaşımlarımda yaptığım analize göre çocuklarımla yaptığım onları daha açık şekilde paylaştığım fotoğrafların daha like alması belki beni daha iğreti eden konulardan oldu.
Örneğin takipçi sayısına göre olmayan beğeni sayıları, story izlenme oranı ile video izlenme oranı ile beğeni oranının alakasız olması.
Çok yazan oldu sağ olsunlar. Gitme buralarda kim kaldık ki minvalinde. Haklılardı belki ama ben de haklıdım.
Sıkıldım çünkü normal şartlarda selam vermeyen, belki bayramlarda klişe olan bile olsa mesaj göndermeyen, yanımdan geçse gözlerini kaçıran insanların benden haberdar oluyor olması fena bozdu beni.
Sırf kendini tatmin etmek benden daha gezdiğini ya da benim neler yaptığımı anlayıp egosunu cilalayan insanlardan sıkıldım.
Açayım mı biraz daha...

Bir trafik kazası geçirdik. Bununla ilgili düşüncemi kapsayan bir paylaşım yaptım. O kazada hayatımızı kaybedebileceğimizi ama Allahın lütfu ile yaşamaya devam ettiğimizi anlatan!
Ne oldu da ben bunu buraya konu ediyorum dersiniz?
Sadece beğeni atıp, bir geçmiş olsun yazamayan insanlar!
Yani onlar geçmiş olsun yazmazsa geçmiş olmayacak mıydı sorularını aldım kabul ettim. Cevap veriyorum; böyle bir beklentim olsa zaten içeriği ve görseli farklı fotoğraf paylaşırdım!
Fotoğrafçıyım ben arkadaşım. Her koşulda fotoğraf çekebilir, o durumu acıte edecek enstanteneleri fotoğrafa çok rahat lanse edebilirim.
Bu da şu demek. Sen geçmiş olsun dedin diye geçmiş olmayacak! Geçti zaten de senin insanlığına baktığımda sınıfta kaldığını görüp sonra benim her fotoğrafıma baktığını bilmek beni rahatsız etti işte.

Böyleyim ben!
Aynılardan, sahtelerden sıkılıyorum ve buna reaksiyon veriyorum.

Peki bunu buraya neden yazdım?
Madem sıkıldım paşa paşa arkama bakmadan giderim. Fazla da şoolmaz!

Dedim ki kendime madem Elif böyle bir kalabalığa hitap ediyorsun. (yazar burda kendini biraz fazla önemsedi) O zaman neden hayalinde olan şeyleri burdan gerçekleştirmiyorsun?

Heh işte yazımın sonu ve dahi zurnanın zırt dediği yer...
Müsadenizle o da başka bir postun konusu olacak. Biraz da alt yapı olacak..

Takipte kalmayanın kahvesi hep yanlış gelsin:)
Sevgiler olsun

Comments

Popular posts from this blog

Dantelde son nokta

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...