Bayram
Bu birkaç günlük tatil bana bol dergi (Home In Style, Evim) okumalarına, bol bulmaca çözmelerime (tam bir fetişistim dayanamıyorum), kitabımın tadını çıkartmalara, ağaçta kalan son eriği yiyebilmeme (çok lezzetlenmişti), uzun zamandır okuyamadığım blogları rahat ve keyifle okuyabilmeme, kendime yeni bir okuma listesi hazırlamama ya da listeye yeni kitaplar eklememe, telefonumun otomatik ödeme talimatına karşın ödemeye kapanmasının ardından hepten sessiz kalmasına (ki hiiiç alışık değilim ve çokça bunalmışım), kitap okumak için yarı tracking yapıp, bir banka tüneyip su sesi eşliğinde kitap okumalara, oğlumla babaannesinin ve dedesinin ilgilenmesi ile kendimi neredeyse tamamen dinlenmeye ayırmama vesile oldu.
Ve tabi son derece konuşkan ve girişken bir bireyle (2years) aynı evde yaşarken; yaşanan gülünesi diyaloglardan bir kaçı;
-----------------------------------------------------------------------
A.Eren : Halaaaa, munu yıkaaa..
A.Eren : Halaaaa, munu yıkaaa..
Hala: nee!
A.Eren : Hala munu yıkaaa.. Yiceeem
Hala: ay canım hemen yıkarım
------------------------------------------------------------------------
Hindi kümesine dalmadan önce
------------------------------------------------------------------------
A.Eren: ben gulu guluya gitceeemm.
Anne: ne dedin oğlum
A.Eren: anne, bak ben gulu gulu kovalıyooom.
------------------------------------------------------------------------
tabi tavuklar önde Akif Eren bey arkada onları kümeste kovalanıyor...
tabi tavuklar önde Akif Eren bey arkada onları kümeste kovalanıyor...
Yazacak şey hep çoktu ve sanırım bitmez. Ama kendimi tanımlama fırsatı bulup; özün özü felsefesi ile yoğrulduktan sonra yeni yazılarla karşınızda olacağım nasipse...
Comments
bu arada ayakkabılar çok şık ;)
AŞK ı bende okudum bir süre önce.
Etkisinde kalmamak mümkün değil.
Kırk kuralsa unutulmamalı ..
sevgiler.