Akif Eren 26 aylık
Sevgili arkadaşım Meltem,(arkadaşım demekten kendimi geri almıyorum, zira sürekli takipteyim)'den format kopyalıyorum. Umarım kendisi bunda bir beis görmeyecektir.
Oğlum, canım yavrum, bugün tam 26.ay dönümündeydi.
Artık tamamen konuşabilen ve her istediğini rahatlıkla yap-tır-an bir birey haline geldi.Sadece bir yere gittiğimizde bütün marifetlerini gösterme isteğinden kaynaklanan bir delirme hali çöküyor kendisine ama o bile yakışıyor haspaya...
Ne kadar geliştin, hangisini anlatabilirim. Gece uyumadan önce
-- Anne bana bişi anlat.
demelerinden, uyanır uyanmaz;
--Acıktım / -- Muz yicem/ --Yoğurt
diyerek beni hayretlere sokmalarından;
Oyun hamuruyla oynamayı çok sevdiğinden, hemen eline alıp
--Anne sen araba yap, ben yılan diyerek kopardığın hamuru masada yuvarlamaya başlamandan.
Kendi adını Afif Eyen gibi yuvarlayarak söylemenden, şaşırtıcı cümleler kurmandan ve kendini herkese sevdirebilmenden bahsetmek istiyorum ama nasıl bilmiyorum.
O denli kendine güvenen bir çocuksun ki, terrible two dönemi de üstüne gelince beni çok zorluyorsun.
Bazen nasıl başa çıkacağımı bilemiyorum. Kızılacak bişi yapınca,
--Anne, kıjjmaaaa.. diyerek bana öpücükler yağdırmana;
Eğer birşey yaptırmak istiyorsan,
Anneciiiim, babacııım şeklinde yağ çekmelerine
hayranım diyebiliyorum sadece.
Gelecek olan kardeşin ise bugün itibari ile 30 haftalık. Büyüyen karnım ve malesef süregelen kas ağrılarım yüzünden seninle gönlümün istediği gibi koşup oynayamıyorum. Ama gelen kardeşinin çok kısa bir zaman sonra açığı kapatacağını ve sizin süper oyun arkadaşları olacağınıza inancım tam.
Bana gelen "kıskanıyor mu?, kıskançlık olacak mı?" sorularına; her zaman ki ezberbozanlıkla cevap veriyorum.
--Alışacak, buna mecbur!
Ama işin aslı içimde şudur ki;
Benim ve kardeşim arasında 13 ay var, annemin anlattığı kadarıyla bir müddet zorluk yaşamış lakin, biz çok güzel oyun oynayan ve sonrasında müthiş kavga edebilen ama birbirini asla kıskanmayan iki kardeş olarak büyüdük.
Tabiki tekelini kaybetmenin verdiği bir sarsıntı olacak ama eğer bizde davranış yanlışlıkları görmezse (ki olacağına hiç inancım yok), bana fevkalade yardımcı olacağına bile inanıyorum.
Kardeşlik kadar güzel bir paylaşım olamaz...
Banyo yapmaya bayılıyorsun.Yürüdüğün vakî değil, sürekli koşuyorsun. Scooter'ı kullanmaya bayılıyorsun ama bisiklet konusunda biraz tembel çıktın, tekerlekleri çevirmek yerine ayaklarınla itiyorsun. Akülü motorununda bunda katkısı büyük.
Hemen her gördüğün otobüse
--Anne, bak komacan obotüüüüüss! diyerek ve sevinerek bakmana hayran oluyorum.
Küçücük şeylerle mutlu olduğun gördükçe bende senden çok şey öğreniyorum.
Zaten seni eğitmek için, kendimi sürekli eğitmem gerektiğini öğreneli çok oldu. Allah'tan kurumdaki Psikolog ve çocuk gelişimci arkadaşlar var da, bu eğitim daha kısa zamanda olabiliyor.
Her pazartesi Çiğdem ablana kök söktürüyorsun.Pazartesi sendromu diyoruz ama öğleden sonra birşeyin kalmıyor.
Paylaşımcısın, oyun oynamayı çok seviyorsun. Ama mızmız bir çocuk varsa oyun grubunda onu hırpalıyor, ya da oyuncaklarını paylaşmıyorsun. Ve bunu da cool ve çaktırmaz bir ifadeyle yaptığın için kimse senin muzurluğunu anlamıyor.
Of of of annelik ne güzelmiş. İkinci ile pekişiyormuş. Yaşlanıyorum, daha hızlı yoruluyorum ama birey yetiştiriyorum.Çok mutluyum.
Seni çok seviyorum ve seviyoruz...
Annen...
Comments
Çok cici bir blogmuş,görüşmek üzere..
bir de aynı üniversiteden mezun olmuşuz oradan bir yakınlık hissettim galiba ;)