Rahat/sız Anne...

Merhabalar okurlar,
Etrafımda bu aralar çok dikkatimi celbeden bir mevzudur bu. Annelik!
Annelik, elbette insan neslinin devamı için önem arz eder ve dikkatimi celbeder. Ama konu sadece bu değil.
Nasıl anne olunur?
Ben nasıl bir anneyim?
Annelikte hatalar nelerdir?
Bu bir kaç soru bile, okuyan tüm annelerin, derin bir offff çekmelerine yeteceğini biliyorum. Çünkü annelik; gönüllü olarak, ömür boyu vicdan azabı çekmekmiş.
Bunu böyle hissetmemiş anne de yoktur herhalde.
Benim nasıl bir anne olduğuma gelecek olursak...

Ben kuralları olan biriyim. Genel olarak bir sürü kuralım vardır. Ama bunlar hayatı zorlaştıran ve dikte edici değil de; yoluna koyucu ve farkettirmeyicidir.
Örnekse; ben çocuklarıma kurallar koyarken, onların yaşamını kısıtlayıcı, karakterlerine direkt müdahalede bulunan bir stil sergilemiyorum.

Çocuklarım yazın dışarda oynadıklarında; "ellerini yerlere sürme evladıııım!" demem mesela.
Bir çocuk, benimkilerden birine vurduysa; hemen çocuklarıma koşup, onların kendini savunmasını öğrenmeden büyümelerine müsade edecek kadar bencil değilimdir. Uzun cümle oldu. Şöyle anlatayım, benim bir numara, pek saldırgan değildir. Erkek çocuğu olarak tabi ki, arkadaşları arasında ufak sürtüşmeler olacaktır. Böyle durumlarda O'nun kendini savunmasını salık veririm. "Kimseye vurma!" derim. Ama sonra "Asla dayak yeme!"dir söylediğim. Biri sana vurduysa, ya sen de bir tane vur, ya da ağlamadan gel. Eğer ağlayacaksan yanıma gelme...

Hasta olduğunu hissettiğim anda, al sana şurup yapamam. E bir öksürsün bakalım. Öksürmek kötü birşey değildir. Ciğerler içindeki zararlı şeyleri bu yolla dışarı atarlar. Beslenmesini düzenleyerek ve ballı ya da pekmezli ıhlamur takviyesi ile geçirmeye çalışırım.

Ateşlenir ateşlenmez, şurup vermem hâkezâ. Önce dışarda 1-2 tur. Ardından ılık duş. Biraz uyku... Besin tedavisi ile zaten kendini hafifletir ateş. Bu paniklenecek bir olay değildir.

Yemek yemek istememesi bence olay olmadı hiç. Yemiyorsa ya aç değildir, ya da yemeği beğenmemiştir. Aç değilsem, bana zorla yediremeyecekleri için; çocuklarım da aynı şekildedir. Ama yemeği beğenmeme lüksü yok! Nijer'de, Somali'de açlıktan insanlar bir bir ölürken; Allah ne verdiyse yiyecekler...

Çokça sevdiğimi söylerim ve Onlara da söyletirim. Sevgi görürler ve sevildiklerini bilirler. Şımarıklık yaptıklarında, "davranışını düzeltmediğin sürece, seninle ve kardeşin ile ilgilenmeyeceğim." derim. Biraz debelenip sakinleşmesini beklerim. Çıldırdığım zamanlar da olmuyor değil elbette. Ama bu geçen 2 sene önceye göre çok çook azalmış durumda.

Özür dilemeyi öğretmeye çalışırım ben çocuklarıma, bende büyük erdemdir bu. Hata yapılabilir. Önemli olan telafi etmektir..

"Arkadaşım oyuncağını vermiyor" diye yanıma geldiyse eğer; "Bu senin problemin, lütfen rica ederek iste, ve kendin çöz" olur cevabım..

Yolda bir böcek gördüğümüzde, eğilip incelemek; Allah'ın onu ne güzel yarattığını anlatmak benim tarzımdır. Böceği ezmek ya da ondan kaçmak değil. 

Ama etrafımda elinde tabakla," çocuuuuuğuuuum, aç ağzını gel yemeğini ye" diye peşinde yemek dolaştıranları anlayamadım. Hayatta sanki hep, evladının yanında olacakmış gibi çocuk büyütenleri, çocuklar vuruştu diye kavga eden anneleri anlamam ben. Çocuğuna bireysel sorumluluk vermeyen annelere şaşırırım. Ayakkabılarını yerine koymak, montunu odasına götürmek; o gün okulda hangi aktiviteyi yapacağını bilmek, 5 yaşında bir çocuğun yapması gereken sorumluluklarıdır. Bunları alışkanlık haline getiren birey, ancak büyüdüğünde kendi sorumluluklarını yerine getirebilir. 
Çocuklara görev vermekten ve sabırla yapmasını beklemekten kaçınmayın. Asansörün çağrı düğmesine basmak elbette 5 yaş çocuğu için görev olabilir. Kardeşinin hatalarını düzeltebilecek kadar bilinçli olduğu söylenebilir. Böyle olursa, kardeşini uyarmayı zevkle yapabilir. Göz kulak olmayı başarabilir.
2 yaşındaki çocuk annesinin telefonunu içerden bulup getirebilir. Bir oyuncağını belirli bir yere koyabilir.

Eğer siz bütün bunları kendiniz yapan bir anneyseniz. Çocuğunuz ilerde kendi sorumluluklarını yerine getiremeyen ve siz yönlendirmeden hareket edemeyecek kadar özgüvensiz bir yetişkin olacaktır. Rahat anne olun, evladınızı özgür bırakın.
Ama kurallar koyun ve bunları uygulayın.
Sevgiyle kalın....

Comments

Hobiriks said…
bunlar panik olmayan anne sözleri. bende öyleyimdir. panik olmam olayları büyütmem. en doğrusu..
yemek konusunda hep doydum dediğinde tamam diyen biriydim ama son günlerde iştahı kapandı benim moral sıfır. umarım geçici bir durumdur. zayıfladı ya.. ah bu hastalıklar..

2 çocuk ne güzel. paylaşmayı,sorumluluğu daha çabuk öğreniyorlar bence. hele 3 numraa artık kendi kendine büyür gider :)
Elif Zorcan said…
pek sanmıyorum ama düşünmüyor da değilim:)

Popular posts from this blog

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...

Dantelde son nokta