Gündem Evlilik!

Yazacak o kadar şey var ki evliyken evlilik dışı ilişkiler hakkında..
Şahıslar Acun'muş, Şeyma'ymış, Ahmet ve ya Fatma farketmiyor.
İnstagram'da sordum ne düşündüklerini takipçilerimin..

Tahmin ettiğiniz gibi bir çok kötü yorum geldi Şeyma Subaşı hakkında..

Ben şöyle düşünüyorum, sonra takipçilerimin yorumları hakkında belki bişeyler yazarım.

Gerçekten kimsenin yaşantısı, tercihleri kimseyi ilgilendirmez. Dedikodu yapmak da kimseye bişey kazandırmayacağı gibi, o kişilerin yaptığı olaya (şayet beğenmiyorsak) pirim verdirmeye yarar.
Dolayısı ile işin dedikodu kısmını bir yana bırakıp sosyolojik bir kaç tespitimi bu olay üzerinden anlatmak istiyorum...

İsimleri bir yana koyarak, bir kadının aldatılmasının o kadına ne kadar değersizlik hissi vereceğini vurgulamak istiyorum. Bunu yapanın bir kadın olması; yani diğer kadını değersizlik ve aşağılanmış hissi ile başbaşa bırakanın bir kadın olması durumun en kritik noktalarından bence.

Çünkü kadınlar, erkeklere göre evlerine ve eşlerine daha çabuk bağlanırlar. Daha hızlı uyum sağlarlar. Çocuk oldukça ve yaşama süreci içinde yuvayı hep ayakta tutmaya çalışan genellikle kadınlardır. Erkeklerin hakkını yemeyeceğim. Sadece kadının önemini vurguluyorum.

Çocuk gerçekten annenin enerjisini, bütün motivasyonunu ve sevgisini emerek büyür. Anne olmamış olanlar belki gözlerinde büyütürler okuduklarını ama sahiden çocuk annesinden beslenir. Her işi anneye bağımlıdır. Anne aynı zamanda evin düzeni, temziliği, yemeği ve çocukla ilgili çok şeyi planlar...

Bazen bebeklik döneminde affedersiniz tuvalete bile yalnız gidemeyen bir kadın, aynada kendine bile bakamazken; kocasına çok güler yüzlü, hep iyi giyimli, naif ve anlayışlı olmasını beklemek hayal aleminde yaşamak demektir.
Neden olduğunu anlayamadığım bir şekilde, on yıllardır kadınlara ¨kocalarınıza bakımlı görünün, başkasına kaptırmayın¨ düşüncesi empoze ederken; erkeklere de, ¨eşin seninle yeterince ilgilenmiyorsa, başka yolların mübah olduğu!¨ düşüncesi pompalandı!

Sabah kuşağında yayınlanan cıstak cıstak programlarda sarışın sunucunun; ellerini beline koyarak, ¨kocanıza bakımlı olun¨ diye bağırması hepimizin hatırladığı anılardandır..
Zira bahsi geçen hatun kişinin de yaptığı evliliklerin ne kadar başarılı! olduğu aşikardır...

Bu kadar ajitasyonu bir yere bağlamak gerekiyor elbette...

Kadın bakımlı, ilgili, alakalı olacak da bu evlilikte adam ne yapacak?

Evet bu soru canlanıyor benim kafamda... Koca eve para getirip, gerekli ilgiyi görmek isteyecek ama herşey onun istediği gibi olacak! Olmazsa sırada bekleyen çok! Kapıverirler alimallah!!!

Hop diyen de yok bakıyorum.
Yahu kadınım ben, anneyim ama insanım...
Kocasına güvenemeden yaşayabilir mi bir kadın? Sürekli ondan alınabileceği düşüncesi nefes aldırabilir mi sanıyorsunuz?

Bu kadar sırada bekleyeni olan, yani kapılma riski olan bi insan neden evlenir? Madem sorumluluk alamayacak neden nikah masasına oturur?

Eşleri, evleri ve çocuklarıyla ilgilenen erkeklere selam edip; onları konudan uzak tutuyorum. Ama bütün gün eviyle, ailesiyle ilgilenmiş bir kadın; akşam eşi geldiğinde ondan güler yüz görmeyi, dışarda onu bekleyen kadın kadar bile olsa haketmiyor mu yani?
¨Bugün de bizim için çabaladın¨, ¨sağol¨, ¨seni seviyorum¨ gibi sözcükleri eşinden duymaya hiç mi hakkı yok?
Ya da, bu sözcükleri eşinden duymayacak da evli bir kadın; kadın olmanın bu ince beklentisini nasıl ve nerden karşılayacak?!

İşte tam bu noktada karşımıza bugün bütün sosyal medyada dedikodusu yapılan çiftin sorunu peydah oluyor! İkinci kadın olma!!! Evli ama burası önemli zengin erkeklerle beraber olurum, kafam rahat olur kafasındaki kadın tipleri...

Sorumluluk az, adam zengin, benden zaten yaşça epey büyük, aramızdaki kültür seviyesinin de pek önemi yok, ben dalgama bakarım düşüncesi maalesef genç kızlarda uyandırdığı cazibe...

Hem de ne cazibe!

Yine soru soracağım sizlere..
-Bir adam zengin olmasa; genç bir kız, ikinci kadın olarak onunla birlikte olur mu?
-Genç bir kız, kendinden onlarca yaş büyük biri ile evlense toplum bu konuda ne düşünür ya da siz ne düşünürsünüz?
-Bunu yapan taraflardan birinin çocuğu bunu yapsa, anne baba olarak taraflar ne hisseder?
-Bunu yapan taraflardan birinin çocuğuna yapılsa, ne hissseder?

Bunların cevabını ben biliyorum da siz de bu açıdan düşünün istedim.

Şimdi önemli mi isimler, mekanlar, harcanan paralar?

Bir de işin şu boyutu var ki, burda gerçekten ikinci kadının durumuna çok üzülüyorum..

Hep erkeğini başkasına kaptıracağını düşünecek. Kendini tavlamak için yaptığı komplimanları başkasına yaparken gördüğünde deliye dönecek ve aslında hayatı herkese zindan edip buhran bir hayat yaşayacak...

tekrar bir soru


Değer mi?

saygılar...




















Comments

Popular posts from this blog

Dantelde son nokta

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...