seyir defteri...

Merhaba herkese,
Geçen gün kermesimiz için birkaç şey almaya Eminönü'ne gittik arkadaşlarla. Kutsal mekan diyebilirim oraya. Çok seviyorum gitmeyi ama arabayla gitmek zulüm malesef. Sultanhamam'daki otoparka bırakabiliniyor araba ama oraya gitmesi de ayrı bir mesele. Ben genelde arabayı Fatih'te bırakıp taksi ile gitmeyi tercih ediyorum.
Bu girizgahtan sonra vardık Eminönü'ne.. Haftaiçi sabah erken olunca biraz tenha idi. Ama kumaşçıdaki işimizi halledip çıktığımızda bildiğin curcuna Eminönü idi.
O dükkan, bu kumaşçı, bu ipçi, kurdelesi, boncuğu, apliği derken hayli yoruldum bu yüzden fazla fotoğraf çekemedim. Ama kendimi yorgunluğa rağmen huzurlu hissettiğim yer gerçekten..
Şehirdışında (neredeyse) oturan biri için hasretlik işte:))
 Bu arabayı çok sevdim. Bu aralar, şimşek mcqueen seyretmekten içim bir hâl oldu, ama bıkmadım. Çok şeker yaa. Bu arabayı da Mater'a benzettim. Çok sevdim
Baykuşları da çok seviyorum. Bu objenin fotoğrafını çekerken başımda bekleyen satıcı kardeşe, sadece sanatsal çekeceğim dediğimde kopan arkadaşlarım ve satıcı arasında anca bu kadar net çıktı..

Üzerine de foto 1 milyon yazmışlar... Bayıldım...

 petek ayna....

Comments

Popular posts from this blog

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...

Dantelde son nokta