Doktor randevumuz

Hani yolda gördüğümüz bazı insanlar vardır. Bazen modanın dışında kalmış bir gömlek, bir kolye takmışlardır. Hadi kandırmayalım birbirimizi de onlar için "bu ne yaa!!" falan dediğimizi itiraf edelim. Yani "bunlar kaldı mı?" deriz ya, öyle birisi çıktı karşıma bugün.
Dedim ya; yolda görsem nasıl giyinmiş, falan diye düşünürdüm ama son derece donanımlı, kendini geliştirmiş, medeni, mütevazi ve uygar. Biraz dobra tavrı beni etkiledi. Düşündüğünü tabiri caizse "pat!" diye söyleyen insanları çok severim.işte o kişi oğlumla kızımın çocuk doktoru olarak karşıma çıktı....
Neden böyle başladım bilmiyorum ama bir klişe söz vardır ya; "olgun başaklar boynunu eğer" diye, pek doğru. Üniversite hayatımda da böyle insanlarla tanıştım. Ya insan devlet bursuyla İngilterede eğitim görür, Türkiye'nin en iyi üni.lerinden birinde okuduktan sonra çok iyi bir üni.de yard. doç.luk yapar da yıllar evvelki öğrencilerini bile arayıp hal hatır sorar mı?

Neyse konuya dönelim. Öyle gitmek istiyorum deyince hemen randevu alamıyorsunuz. Bir iki hafta önceden aramalısınız. Ama gittiğinizde en az 1 saat orada olmayı göze almanız gerekiyor. Taaaaa en derinlere inip, hasta eden etkenleri bertaraf etmeye yönelik bir seminer gerçekleşiyor adeta.
. Ve ismini açıklamalıyım sanırım artık...Dr. Hülya Sonugür;
Hastalıkların nedenini üç ana başlıkta topluyor doktorumuz;
  1. Sağlıklı sinir sistemi ( yaşının psikolojik durumuna dayanacak gücü bulma yeteneği)
  2. sağlıklı beslenme
  3. sağlıklı uyku
Bunların düzenli olması halinde hasta olunmayacağını söylüyor. Çok da haklı... İki çocuğumla edindiğim tecrübeler de bu doğrultuda..
Mesela aşı yaptırmadığım için içim çok müsterih, sebze yemesi konusunda ısrarcı olduğum için çok mutluyum, abur cubur karşısında durduğum için de, Her hapşırdıklarında ilaca dayanmadığım için de öyle. Mesela antibiyotik kullanmama konusunda inatçı olduğum için çok memnunum. İçimden gelen sesi dinleyip; bazı şeyleri oluruna bıraktığım için de...
İki çocuk için totalde 3 saate yakın doktor yanında kalıp, ciddi bir çocuk gelişimi seminerinden geçtikten sonraki ilk akılda kalanlar bunlardı. O 3 saatlik randevuyu satırlarla nasıl özetleyebilirim bilmem, ama hiç değilse çocuk hastalıklarını minimuma indirebilmek bile annelere ooooohhhh dedirtecek bir rahatlıktır.
E bu nasıl oluyor derseniz, kolay olmadığını içtenlikle söyleyebilirim.

Bir kere benim oğlum 3 yaşını 4 ay çeçti.Bu süre zarfında zaten çoğunluğunu Hülya hanımın söylediği gibi geçirdiğimiz için oğlumda aman aman bir hastalanma yaşamadık çok şükür.. Ama bu dediğim gibi kolay olmadı. Çünkü siz yaşadıklarınızı her zaman planlayamıyorsunuz. Mesela çocuğa hediye olarak verilen bir paket cipsi engelleyemiyorsunuz, ya da benim gibi şekilden şekile giriyorsunuz görmeden yok etmek için :))

Şimdi bütün anne arkadaşlarıma, ve anne adayı arkadaşlarıma kesinlikle Hülya hanımı öneriyorum. Her anne çocuğunu aynı metodla (yani şu düzenin dışında) büyütürse hepimiz için hayat daha kolay yaşanır ve hasta olmadan atlatılır olacak...
Sağlıklı günler...

Comments

AycA said…
aramıza hoş geldin:=))))
Elif Zorcan said…
İzindeyim Aycacigim....;))
Sevgiler...

Popular posts from this blog

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...

Dantelde son nokta