Mutlu Çocuk, Mutlu İnsan, Mutlu Toplum....

Merhabalar
Geçen gün insanların yaptıkları bazı anlamsız şeyleri düşünürken farkettim ki;

Bebek olarak dünyaya geliyorsunuz ve büyümeye çalışırken önce ebeveynlerinizi, büyükanne ve büyük babaları, okul döneminde öğretmenlerimizi ve kazandığımız başarılar ile tekrar ebeveynlerimizi, işe başlayınca patronumuzu, sonra evlenip eşimizi ve evliliğin meyvesi çocuğumuzu mutlu etmeye çalışırken buluruz kendimizi. Bu arada çocuğu yetiştirirken de aile büyüklerini mutlu etmeye çalışırız elbette....
En sonunda da her halde ben mutlu edilme kademesine geldim şeklinde bir düşünce tarzı benimsiyor olacağız ki, etrafımızdaki insanların her yaptığına eleştirel gözle bakıp, "Aaaa Aysel sence bu hiç olmuş mu?!" ya da "Mehmet bunu sana hiç yakıştıramadım!" şeklindeki eleştirel cümleleri beynimizin derinliklerine kazıyoruz ve bu bilinçaltı yönetimin neticesinde ise mutsuzluğa tekrar mahkum ediliyoruz. Fakat bu sefer bir şartla... Bunu kendi kendimize yapmış oluyoruz.Halbuki şöyle olabilirdi.
Okul döneminde ebeveynler çocuklarının ne olmak isteyeceğine karar vermek yerine; kızımın-oğlumun acaba neye istidadı var? diye kafa yorsalar zaten olayın en büyük kısmını katetmiş oluruz.
Ondan sonra da o konuyla ilgili geliştirme çalışmalarını yaparkenki süreçte benim evladım bu sınavda başarısız oldu kompleksine girmek zorunda kalmaz; burda herkesle yarışacak düşüncesini kafamıza sokmamış oluruz. Hem çocuk da kendini atletizm yarışmalarındaki koşucular gibi görmeden kendinin farkındalığında, ne istediğini bilerek ve herşeyden önemlisi kendi sorumluluğunu aldığı adımlar atmaya yönlendirmiş oluruz.
Bu kısımda en çok anne babaya ondan sonra da büyük anne ve babalara iş düşüyor. Genel itibari ile büyükler kendi içlerinde ukde kalan şeylerin çocukların içinde de ukde kaldığını düşünürler ve o zaviyeye yönlendirmeye çalışırlar. Bu egoyu yendikten sonra çocuğun arkasında olduklarını göstermeli ve o her ne seçerse onunla gurur duyacaklarını teleffuz etmeliler ve bu yönde davranışlar göstermeliler.
Konunun zaten en can alıcı kısmı burda hallolmuş olacak. En başta belirttiğim gibi birey kendi mutluluklarını göz ardı etmeden ve bilakis kendi de mutlu olarak başkalarını mutlu ederse ileriki zamanlarda mutsuz bireyler yetiştirmeyecek ve kendini yanlızlığa mahkum etmemiş olacaktır.
Ben bir psikolog yada bireysel danışman vs... değilim. Şu an için sadece bir çocuk annesiyim. Etrafımda gözlemlediğim mutsuz insan- mutsuz evlilik- mutsuz çocuk- mutsuz toplum piramidinin bir an evvel yıkılması gerektiği kanısındayım sadece.
Elif A. Örencik ZORCAN

Comments

Lezzet Gemisi said…
MERHABA CANIM. TEBRİK MESAJINA ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. PAYLAŞTIĞIN YAZI ÇOK GÜZELDİ. HER CÜMLESİNİN ALTINA İMZAMI ATARIM. NEŞELİ VE SAĞLIKLI GÜNLER DİLEKLERİMLE CANIM. SEVGİLER...

Popular posts from this blog

şifahane

Babaanne ve Dede Yanında...

Dantelde son nokta